https://img.webme.com/pic/o/osmantalay/flagtr.png https://img.webme.com/pic/o/osmantalay/flagen.png https://img.webme.com/pic/o/osmantalay/flagde.png https://img.webme.com/pic/o/osmantalay/flagfr.png https://img.webme.com/pic/o/osmantalay/flages.png
   
  ankaramizitani
  Ankara'nın Sembolleri
 
Ankara Sembolleri
Ankara Sembolleri - Anadolu'nun yiğitleri, Ankara'lı Seğmenler

Bilimsel bir araştırma bulunmamakla birlikte yaygın olan görüşe göre "seğmen" muhafız olarak açıklanır. Seğmenlik, kökü Orta Asya’ya dayanan bir Türk geleneğidir. Orta Asya’da Türklerin göçebe olarak yaşadıkları dönemde seğmenler göçler sırasında kervanları korurdu. Yerleşik hayata geçildikten sonra seğmen töresinden vazgeçmeyen Türkler, Anadolu’da seğmenliği bir düğün geleneği haline getirdiler. Orta Asya'da göç kervanlarına öncülük ve koruyuculuk eden seğmen, özellikle Ankara ve çevresinde gelin alayını korumaya başladı. Bu işlev değişikliği, seğmene iki ayrı anlam kazandırdı. Tekil olarak seğmen efe ya da köy yiğidi olarak anlamlanırken, çoğul olarak düğün alayı anlamında kullanılmaya başlandı. Ankara ve çevresinde, gelin alayı ile gidecek seğmenler, yöresel seğmen kıyafetleri giyerler. Seğmenleri yöneten bir Efe Başı bulunur ve seğmenler bu Efe Başı’nın yönlendirmesiyle ilerlerler. Seğmenlerin bir kısmı alaya atla eşlik ederken bir kısmı da davul-zurna eşliğinde zeybek oynayarak katılır. Seğmenler, kendilerine bir de önder seçerler. Bu önderi seçme işine Seğmen Alayı Düzülmesi denir. Seğmen Alayı Düzülmesi bugün yalnızca Ankara’da sürdürülen bir gelenektir. Seğmen Alayı Düzülmesi, efeler kahvesine sancak dikilmesiyle başlar. Dua okunduktan ve kurban kesildikten sonra da Seğmenler davul ve zurna eşliğinde hareket ederler. Davulcu ve zurnacının özel kıyafetleri vardır. Zurna çaldığı zaman, davullarını havaya kaldırırlar, davul havada iken tokmak vurarak, helezonlar çizerek yere yatarlar, kalkarlar, bir ayakları üzerinde dönerler ve davulları tekrar havaya kaldırırlar. Sonra sıçrayıp yere diz çökerler. Çoğunlukla iki davulcu karşılıklı oynarlar, yan yana davul değneklerini kasnaklara vurarak ve sağa sola sallayarak dokuz adım yürür sonra geri dönerler. Bu şekilde, üçüncü yürüyüş sonunda davulları hızlı çalarak ilerlerler. Bundan sonra zurnacıların oyun havaları çalmasıyla oyunlar oynanır.
Ankara Sembolleri - Ankara Keçisi

Dünyanın her yerinde kullanılan tiftiği üreten keçinin Ankara'da bulunması ve tiftiğin Türkiye'den yayılması nedeniyle, tiftik keçisi literatürde Ankara Keçisi olarak geçiyor. Ankara Keçisi’ni Anadolu’ya 13. yüzyılda Türkler Hazar Denizi’nin doğusundan getirdi. Anadolu koşullarına da uyum sağlayan tiftik keçileri, Orta Anadolu’ya özgü bir gelir kaynağıyken, bugün çevre illere de yayılmış durumda. Özellikle Ankara ve çevre illerde ekonomik bir değer olan Ankara keçisi, dış ülkelere de gittiğinde, adını korudu. Halen tüm dünyanın Ankara ile birlikte andığı bu keçinin en çok ürün verdiği yerler, Ankara’nın Ayaş, Beypazarı, Güdül ve Nallıhan ilçeleri olarak sıralanıyor. Gerek üretimin fazlalığı, gerekse sahip olduğu bazı özellikleri nedeniyle tiftik, kendisiyle aynı gurupta incelenen kaşmir, alpaka, deve tüyü, keçi kılı vb. gibi hayvansal elyafın başında yer alıyor. Bugün dokuma sanayinde yapağıdan sonra en çok kullanılan elyaf, tiftikten yapılıyor. Tiftiğin en büyük tüketimi tekstil sanayii içinde bulunuyor. Ayrıca, lüks battaniyelerde, halıcılıkta, trikotaj endüstrisinde, peruk ve oyuncak sanayiinde ve paraşüt ipi yapımında kullanılıyor.
Ankara Sembolleri - Ankara Tavşanı

Ankara Tavşanı, artık Avustralya, Fransa gibi dünyanın pek çok değişik ülkesinde yetiştirilmesine rağmen, Ankara ile birlikte anılmaya devam ediyor. Tarihi belgelere göre 1723 yılında Anadolu’da tamamen yok olan Ankara Tavşanı, Almanya’da yaşayan bir Türk tarafından yeniden anayurduna getirilerek çiftlikte yetiştirilmeye başlandı. Ankara Tavşanı’nın üretim çalışmaları, halen çiftliklerde devam ediyor. Bir batında 4 ile 14 arasında yavru doğuran Ankara Tavşanı’nın 40 santimetreye kadar uzayabilen yünü, iki-üç aylıkken kırkılmaya başlar. Her bir tavşan, yılda ortalama 1 kilo yün verir. Angora yünü, koyun yününe göre sekiz kat fazla ısı verme ve alerjiye yol açmama özelliği nedeniyle özellikle iç çamaşırı ve bebek giysisi üretiminde sık kullanılır.



 
  Bugün 23 ziyaretçi (34 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol